
Günümüzde Dünya genelinde beş milyonu aşkın Türk yaşar. Bu insanlar yaşadıkları yabancı ülkelerde çalışıp hayatlarını idame ettirecek paralar kazanırken kimileri de buralarda bazı yatırımlarda bulunur.
Bu yatırımların bir kısmı Türkiye’de yer alsa da yurt dışındaki vatandaşlarımızın birçoğu yatırımlarının bir bölümünü yaşadıkları ülkelerde tutmayı tercih ederler.
Bu durumun sonucunda da; yabancı ülkelerde yaşayan ve vefat eden, ayrıca farklı ülkelerde yatırımları bulunan bu insanların Türk vatandaşı varislerinin miras haklarını nasıl elde edecekleri sorusu akıllara gelir.
Biz de bu yazımızda sizlere, miras hakkının korunduğu bir hukuk sistemi olan İsveç miras hukuku üzerine bilgi verecek ve buradaki miras haklarınızdan mahrum kalmamanız için neden bir İsveç miras avukatı edinmeniz gerektiğini açıklamaya çalışacağız.
Şimdi gelin bir İsveç miras davası süresince hangi ülke hukukunun uygulanacağını inceleyerek başlayalım.
İsveç ile Türkiye Arasındaki Miras Davalarında Hangi Hukuk Uygulanır?
Ülkemizde uluslararası davalarda uygulanacak hukukun belirlenmesi usulü, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun(MÖHUK)’ta belirtilmiştir. Bu kanunun “Miras” başlıklı yirminci maddesine göre uluslararası miras hukuku davalarında uygulanacak hukukun belirlenmesi usulu şu şekilde açıklanmıştır:
- Miras, ölenin milli hukukuna tabii iken Türkiye’deki taşınmazların akıbeti Türk hukukunca belirlenir.
- Mirasın açılması, iktisabı ve taksimini düzenleyen hükümler terekenin bulunduğu ülke hukukuna göre belirlenir.
- Ülkemizdeki mirasçısız terekeler ülkemiz hazinesine kalır.
- Ölüme bağlı tasarrufların şekli şartları hususunda MÖHUK’un yedinci maddesi geçerlidir. Yani, bir hukuki işlemin şekil şartları bu işlemin yapıldığı ülke hukukuna göre belirlenecektir. Ancak bu fıkrada ayrıca belirtilmiştir ki, kişinin kendi milli hukukunun şekil şartlarına uygun olarak yapılmış ölüme bağlı tasarruflar da geçerliliğini koruyacaktır.
- Ölüme bağlı tasarruf ehliyetini kişinin milli hukuku belirler.
Görüldüğü üzere, herhangi bir İsveç miras davası durumunda hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususu son derece önemli olmakla beraber aynı derecede de karmaşık bir hal alabilmektedir.
Bu yüzden böyle bir davada hakkını arayacak kişilerin Avrupa’da Avukat Hukuk Bürosu gibi uluslararası miras hukuku üzerine uzman avukat ve soybilimci kadrolarına sahip hukuk bürolarıyla çalışmaları gerekir.
İsveç’te Veraset İlamı Nasıl Alınır?
Veraset ilamı, modern hukuk sistemlerinde son derece yaygın olarak bulunan bir uygulamadır. Konseptin genel amacı, veraset hakkını haiz kişilerin bu haklarını devlet garantisi altına almaktır.
Veraset ilamı süreci genel olarak birçok ülkede benzerlik gösterir.
Bu resmi belge, herhangi bir tereke üzerinde miras hakkı iddiasında bulunan kişinin bu iddiasını ispatlaması sonucunda ilgili devletlerce kendisine takdim edilen, delil niteliğinde bir belgedir.
Zira bu belgeyi elinde bulunduran kişiler belgenin bağlı olduğu miras üzerindeki haklarını ispat etmiş sayılacaklarından bu hususta başka hiçbir belgeye veya onaya ihtiyaç duymazlar.
İsveç Mirasçıların Araştırılması
Ayrıca bazı ülkelerde düzenlenecek veraset ilamlarında tüm varislerin isimleri, adresleri ve iletişim bilgileri yer alacağından buralarda tüm varislerin araştırılması ve bulunması gerekecektir.
Bu durumlarda, Avrupa’da Avukat Hukuk Bürosu’na mensup uzman soybilimciler müvekkillerinin soy ağacı araştırmalarını yaparak mirasçıların araştırılmasını sağlayacak ve veraset ilamının çıkarılmasının önündeki bu engeli ortadan kaldıracaktırlar.
Usul
İsveç’te veraset ilamı çıkartmak isteyen kişiler veya onların avukatları şu adımları takip etmek etmelidir:
- İsveç’te kişinin ölümünün ardından 3 ay içinde terekenin envanterinin çıkartılması ve İsveç idari makamlarına sunulması gerekir. Sınır ötesi davalarda bu süre tarafların istemi ve hukuki kanıtları sayesinde uzatılabilir.
- Envanterin çıkarılmasının ardından yapılan bu tebliğden sonra İsveç idari makamları terekenin tescilini gerçekleştirir.
- Bu tescili belgeleyen resmi doküman aynı zamanda veraset ilamı işlevini de görmektedir.
İsveç’te Miras İntikal Vergisi
Miras intikal vergisi, Dünya’da birçok ülkede bulunan bir vergi olarak karşımıza çıkıyor. Kimi ülkelerde bazı durumlarda terekenin yarısından fazlasının vergi olarak devlete ödenmesi gerekliliği bulunurken kimi ülkelerde bu oran yüzde bir gibi çok düşük meblağlarda da olabiliyor.
Avrupa’da bulunan birçok ülkede ise devlet tarafından hiçbir miras intikal vergisi tahsil edilmiyor.
İsveç de 2004 yılından beri miras intikal vergisi alınmayan bir ülke durumunda. Ne var ki, İsveç’te hayatını kaybetmiş bir yakınının mirasçısı olan kişi, terekenin İsveç dışında bulunan kısmını elde edebilmek için farklı ülkelere miras intikal vergisi ödemek durumunda olabilir.
Bu gibi durumlardan kaçınmak veya edilecek zararı en aza indirmek için en iyi yol, Avrupa’da Avukat Hukuk Bürosu’nun tecrübeli İsveç miras avukatı kadrosuyla çalışarak konunun hukuki sürecinin yönetimini profesyonellere bırakmak olacaktır.
İsveç’te Vasiyetname Düzenleme
İsveç, ölüme bağlı tasarruflardan vasiyetnameyi sert şekil şartlarına bağlamış bir ülke. Türk miras hukukundaki el yazısıyla vasiyetnameye benzer bir şekli, tek şekil olarak belirlemiş olan İsveç’te başlıca şekil şartlarını şöyle sıralayabiliriz:
- Vasiyet edecek olan, vasiyetnamesini tamamen kendi el yazısıyla yazmak zorundadır.
- Bu yazma işlemi iki şahit önünde yapılmalıdır ya da iki şahit bu konuda konuda aydınlatılmalıdır.
- Vasiyetname üzerinde bu iki şahidin ve vasiyet edenin imzaları bulunmalıdır.
Ek olarak belirtmek gerekir ki, İsveç miras hukuku ortak vasiyetnameye izin verirken miras sözleşmeleri bu hukuk sisteminde geçersizdir.
İdeal bir durumda, her müteveffanın vasiyetname bırakmasında birçok fayda olacağına şüphe yoktur. Bu faydaların en büyüğü ise muhakkak kişinin kendi mallarının ölümünden sonra kimlere ne oranda dağıtılacağını seçebilmesidir.
Ancak yine şüphe yoktur ki her yıl milyonlarca insan arkasında bir vasiyetname bırakmadan hayatını kaybeder.
Böyle durumlarda devreye, dünyanın geri kalanında da olduğu gibi İsveç’te de, ülkelerin miras hukuklarında belirlenmiş vasiyetnamesiz ölüm hükümleri devreye girmektedir.
İsveç’te vasiyetname bırakmadan hayatını kaybeden müteveffanın terekesi aşağıdaki şekillerde taksim edilecektir:
- Hayattaki eş, mirastan payını ortak çocuklar ve diğer yakınlardan önce alır.
- Yine de, hayattaki eşin miras hakkı, çocukların miras hakkını ihlal etmeyecek şekilde taksim gerçekleştirilir.
- Eğer kişi, başka bir ilişkisinden ayrı çocuklara sahip olarak vefat ettiyse tereke bölünür ve bu çocuklar toplamda terekenin yarısını elde ederler.
- Eğer muris, geride çocukları olarak hayatını kaybettiyse diğer yakınlar mirastan hiçbir hak elde edemezler. Çocuklar, mirası eşit şekilde iktisap ederler.
- Müteveffa, evli olmayarak ve geride hiçbir çocuk bırakmayarak hayatını kaybederse kişinin ebeveynleri mirası eşit olarak iktisap ederler.
Konuyu Danimarka miras hukuku çerçevesinde incelediğimiz şu yazımız da ilginizi çekebilir: Danimarka’da Vasiyetname Düzenleme
İsveç Miras Reddi
Miras reddi, dünya çevresinde genel olarak iki sebepten ötürü gerçekleştirilmektedir.
Bu sebeplerin ilki terekenin aktif değerlerinin pasif değerlerinden düşük olması, yani terekenin kendi borçlarını ödeyemeyecek durumda olmasıdır.
İkinci sebep ise, kişilerin murisin mirasını iktisap etmek istemeyişlerinden kaynaklanmaktadır. Varisler, çeşitli sebeplerle miras bırakan kişiye duygusal olarak yakın hissetmeyebilir, hakları olan mirası iktisap etmeyi doğru addetmeyebilirler.
Bu gibi durumlarda insanlar miras reddi yoluna gitmekte, mirasın haklarını ve borçlarını iktisap etmekten kaçınmaktadırlar.
Konuyu Bulgar hukuku özelinde incelediğimiz şu yazımız da ilginizi çekebilir: Bulgaristan Miras Reddi
İsveç Hukuku Özelinde Miras Reddi
İsveç hukuku, miras reddi konusunda çoğu ülkeden farklı yaklaşılması gereken bir sisteme sahiptir zira ülkedeki terekeler ancak tüm borçları ödendikten sonra taksim edilmektedir.
Bu da demektir ki İsveç’te hiçbir tereke, borçları haklarından yüksek olduğundan reddedilmez. Çünkü bu durumlarda zaten borçlar terekeden ödenmekte ve geriye iktisap edecek bir hak kalmamaktadır. Terekenin ödemeye yetmediği borçlar ise miras reddedilsin veya edilmesin, hiçbir zaman mirasçılara geçmez.
İsveç miras hukuku, terekenin borçlarının geçmemesinden dolayı zorunlu mirasçılığı da benimsemiş bir sisteme sahip. Müteveffanın alt soyundan gelenler, zorunlu mirasçı olduklarından miras reddi hakkına haiz değiller.
Anlaşıldığı üzere İsveç miras reddi birçok ülkenin miras reddi müesseselerinden birçok farka sahip olmasının yanında birçok bürokratik ve hukuki işlemi de beraberinde getirmektedir.
Bu yüzden, İsveç miras hukuku üzerine uzman avukat kadrosuyla Avrupa’da Avukat Hukuk Bürosu gibi saygın bir uluslararası hukuk firmasıyla çalışmak bu ülke üzerinde bir nebze daha önem kazanmaktadır.
Avrupa’da Avukat Hukuk Bürosu Sizler İçin Neler Yapabilir?
On yılı aşkın tecrübesi ve davasını kazandığı bini aşkın müvekkiliyle Avrupa’da Avukat Hukuk Bürosu, uzman avukatları ve profesyonel soybilimcileriyle davanızı hukuki ve bürokratik yönleriyle yürütür ve gerekli varis araştırmalarını da gerçekleştirir.
Üstelik büromuz tüm bunları dava boyunca hiçbir hizmet bedeli talebinde bulunmadan yapar!
Kaybedilen davalarda müvekkillerimizin hiçbir ücret ödeme yükümlülüğü oluşmazken kazanılan davalarda dahi bu borçlar ancak kişinin miras hakları malvarlığına geçtiğinde muaccel olmaktadır.
Siz de sitemizdeki iletişim sayfamızdaki ücretsiz hukuki danışmanlık formumuzu doldurarak ya da aynı sayfadaki telefon numarasını arayarak bizlere ulaşabilir ve davanız hakkında profesyonel bilgi alabilirsiniz.